31 Mayıs 2015 Pazar

Aşk Tesadüfleri Sevmez - 25

-25-

Baekhee beyninin uyuştuğunu hissetti. Ne sormaya çalışıyordu Kyuhyun? Neden ona bu şekilde bakıyordu? Hanna onlarla hep beraber olduğu için Baekhee’yle Yongguk’un sözsüz iletişimi onun dikkatini çekmemişti bile; ama Heechul de ilgisiz görünüyordu. O zaman Kyuhyun ne demeye…

“Oppa?” diyen Hanna’nın sesiyle kendisine geldi. Masadaki sessizlik Hanna’nın bakışlarını Bella Vista’sından ayırmasına yetecek kadar uzun sürmüş olmalıydı. Baekhee gibi Kyuhyun da bir anlığına irkilip kız kardeşine döndü.

“Efendim, küçük şeytan?” dedi, tatlı bir gülümsemeyle. Hanna’nın gözlerinin karardığına yemin edebilirdi Baekhee.

“Bana öyle seslenmesene!” diye ofladı Hanna, sonra kekinden bir çatal daha ağzına atarak sinirle çiğnemeye başladı. “Bana vişneli beyaz sıcak çikolata almanı rica edecektim; ama resmen rica edesimi kaçırdın, bravo valla!”

26 Mayıs 2015 Salı

Aşk Tesadüfleri Sevmez - 24

-24-

Sınıfa girdiğinde saatin hala oldukça erken olduğunu üzülerek fark etti Baekhee. Şimdi sınıfta Hanna veya Yongguk olsa gerçekten keyfine diyecek olmazdı. Sırasına geçip çantasını bıraktı, ardından pencerenin kenarına gidip boş boş gökyüzünü izlemeye başladı. Kendini pembe bulutların üzerinde geziyormuş gibi hafif hissediyordu, beyni hiçbir şey düşünmesine izin vermeyecek kadar Cho Kyuhyun’la doluydu. Muhtemelen bu yüzden bir çift kol omuzlarının etrafına dolanana kadar arkasından yaklaşan birinin olduğunu bile fark etmedi.

“Bakıyorum da pek bir dalgınız bu sabah.” Dedi kafasının tepesinden derin ve puslu bir ses. Baekhee şaşkınlığını çabucak üzerinden atıp sırıttı ve etrafında dolanmış kolların arasında gevşedi.

“Hm, gözlem yeteneğin ne kadar de gelişmiş senin öyle!” dedi kız, dalga geçerek. Yongguk hafifçe güldü.

“Anlamak için dahi olmaya gerek yoktu, gelmeden önce üç defa seslendim sana.” Dedi genç adam, ardından Baekhee’yi bırakıp pencerenin yanında kızın yüzünü görebileceği bir pozisyona yerleşti. “Sen ki arkadan gelen herhangi bir tehlikeyi iki metre öteden hisseden Ninja, nasıl olup da geldiğimi fark etmedin, üzerime sevimli bir uçan tekme savurmadın, acaba?”