"IIIYYYKK!!" diye itiraz etti Jiyong anında. Kai de onu destekliyordu zira böyle hassas, kırmızı noktalıya kayabilen bir oyunu kız-erkek dağılımı bu kadar dengesizken oynamaya feci şekilde karşıydı.
"Benim şansımla muhtemelen buradaki tüm erkekleri en az bir tur öperim." dedi, burnunun altında tezek varmış gibi yüzünü buruşturup odadaki tüm erkekleri bir gözden geçirerek.
"Benim dudaklarım meşgul olur ama her zaman bir taneye daha yer açabilirim." dedi Min, yüzü cilveli bir ışıkla aydınlanmıştı.
"Ne, hiç bir erkeği öpmedin mi?" dedi Gackt, bu bilgiyle dehşete düşmüş gibiydi. Kai tek kaşını kaldırdı.
"Eee hayır. Ne biçim heterosun sen?"
"Dün gece senin annen için yeterince..."
Jiyong işler kızışmadan araya daldı. "Doğruluk cesaret oyununa ne dersiniz?"
"Yaaa tühh, iki erkeğin öpüştüğünü görmeye can atıyordum!" diye somurttu Yoona. Bunun üzerine Changmin Yunho'nun dudaklarını bir sonraki vantuzlayışını açık bir gösteriye çevirdi. Aslında izlemesi oldukça keyifli olsa da Baekhee kaşlarını çattı. Changmin'in niye yeni ilişkisini Yoona'nın gözüne sokma ihtiyacı duyduğunu anlamıyordu. Eskiden çıkıyor oldukları gerçeğine hiç mi saygı duymuyordu? Yoona dudak büküp başını çevirdi.
"Zavallı çocuğu bırak da nefes alsın, sizi izlemek sinir bozucu! Hadi işleri biraz değiştirelim, Kai'yle Jiyong'un öpüştüğünü görmek istiyorum." diye neşeyle viyakladı kız. Kai Jiyong'dan uzaklaşarak kıza ters bir bakış attı.
"Ödlek." diye dalga geçti Gackt.
Sonunda Ben Hiç oyununun içmeli halini oynamaya karar verdiler. İçme konusunda Baekhee biraz tereddüt ediyordu; ama en az onun kadar şüpheli görünen Zelo pes edince o da oyunbozanlık yapmak istemediğinden ve aslında biraz da merakından pes etti ve içmeyi kabul etti. Changmin ailesinin içki dolabından bir şişe Jack Daniels çıkardı ve herkese bir shot bardağı verdi. Herkesin bardağı tek tek doldurulduktan sonra kurallar açıklandı. Sırası gelen kişi "ben hiç bir şey yapmadım." diyordu ve grubun geri kalanından söylenen şeyi yapmış olanlar içmek zorundaydı.
Zelo şanslı ilk oyuncuydu. Bir süre ne dese bilemeyerek utangaçlık yaptı; ama sonunda karar verdi.
"Ben hiç önemli bir sınavda kopya çekmedim."
Baekhee, Kyuhyun ve Yunho dışında herkes bardaklarını kafasına dikti. Baekhee Yoona'ya şok içinde bakınca kız pembeleşti; ama bu tabi az önce yuvarladığı yakıcı içkinin etkisi de olabilirdi, kız hala yüzünü buruşturuyordu.
"Daha ilk yılımdı ve Bay Park gitti uyuz uyuz birden test yapmaya karar verdi." dedi Yoona kendini savunmak adına.
"Ben hiç ot içmedim." dedi Kai, sıra kendine geldiğinde. Gackt tekrar içti. Bir açıklama yapmaya zahmet bile etmedi.
"Ben hiç bir filmde ağlamadım." dedi Kyuhyun, sıra ona geldiğinde.
"Seni piç kurusu!" dedi Zelo ve koltuktan aldığı bir yastığı Kyuhyun'un kafasına fırlattıktan sonra bardağını aldı, tamamını kafasına dikmeden önce azıcık höpürdetip tadına baktı. Baekhee de onu taklit etti; ama içkinin tadı ağzına dolunca yüzünün yamulduğunu hissedebiliyordu. Daha önce birkaç çeşit alkollü içecek içmişti; ama bu şey iğrençti.
"Ben hiç bir kıza oral yapmadım." dedi Gackt. Kimse bir şey içmiyor olmamasına rağmen herkes boğulur gibi sesler çıkardı. Kai ayak parmaklarından saçlarının uçlarına kadar domatese kesip kimseyle göz göze gelmemeye özen göstererek içkisini çabucak içti.
"Nedense senin içeceğinden emindim." dedi Gackt, yarım bir sırıtışla. Hala kıpkırmızı olsa da Kai kendi sırası geldiğinde adama dik dik bakarak konuştu.
"Ben hiç bir erkeğe oral yapmadım."
Gackt eğlenerek tek kaşını kaldırdı ve içkisini yuvarlarken gözlerini Kai'den ayırmadı. Yunho ve Changmin de birer bardak yuvarladılar. İşlerin gittikçe bel altı diz üstü aralığında yerleşmeye başladığını fark ettiğinde Baekhee çizgiyi biraz yukarı çekmeye karar verdi.
"Ben hiç Dora the Explorer izlemedim."
Jiyong içen ilk kişiydi. Arkasından Kyuhyun da yüzünü buruşturarak kendininkini içti ve diğer herkes peşinden çorap söküğü gibi geldi.
Oyun ilerledikçe üzerlerine çöken sarhoşluk hali de ağırlaştı. Baekhee o kadar çok içmek zorunda kalmayacağını düşünmüştü; ama üç shot sonra çoktan dağılan düşünceleriyle alkolün etkisini hissedebiliyordu. Kyuhyun onun ne kadar kolay sarhoş olduğu gerçeğiyle dalga bile geçmişti.
"Bak bi- bizim durmammız gerek." dedi Baekhee, "Benn... nim ben- eve gitmem... sonra lazım bak!"
Birisi kolunu omzuna doladı.
"Ben hiç- hiç- tırrrrr.... tıraşşş- tıraaaşabalatalaş?? ahahah tıraş etmedim, bacaklarımı!!"
Erkeklerin hiçbiri içmedi, sadece Baekhee, Yoona ve Brenda içtiler.
"N-ne- neden nefret ediyorum biliyor musun?..... ööööyle- öyle havalıııı havalı- meeeerrhaaabaaaa diyen ih- ih- insanlardan! Yani, o ne be?!" diyordu Kyuhyun. Bir sebepten zihninin tüm sırlarını herkesin önüne sererken başı bir sebepten Baekhee'nin kucağındaydı.
"Ya dimi- dimi yani ne var, bir selam çakıp sarı- sarılacaksın hepi topu!" dedi Baekhee cevapen.
"Niye evimde sizden bu ka-kohh-kadar çok var?!" diye şikayet etti Changmin. Bir şey söylemek ister gibi Yunho'ya döndü ve dehşet içinde gencin tişörtünü yakalayıp sarsarak viyakladı. "Seni kim klonladı?!"
Daha sonra bir yerlerde Baekhee ve Kyuhyun merdivenlerdeydiler. Dengede durabilmek için kollarını birbirlerinin omzuna atmışlardı ve sarsılıp gülerek merdivenleri tırmandılar, hatta görev başarılı olunca bir şarkı bile patlattılar. Zelo ve Yoona çoktan sızıp müsait misafir odalarına sürüklenmişlerdi, Changmin ve Yunho da koltukta uyuyorlardı. Diğerleri bir şişe daha açmış aşağıda saçmalamakla meşgullerdi.
"Sen- senin- odan benimkinin yanında olmalı!" dedi Kyuhyun.
"Ha? Niye?" diye güldü Baekhee. Beşinci kapıya vardıklarında Kyuhyun durdu. Yıldızlı gece siyahı gözler, alkolle buğulanmış ve biraz çekingen bakışları Baekhee'nin yüzüne bakıyordu.
"Hey B-Baek?"
"Efendim?" dedi Baekhee aptallaşmış bir halde. Bu kadar yakından Kyuhyun'un yüzü çok daha tapılası görünüyordu. Koyu yoğun kirpikleri imkansız derecede siyah gözlerini çerçeveliyordu, dudakları çok tatlı görünüyordu, çok yumuşak, çok davetkar... Baekhee iç geçirdi ve o geçen sefer kapının önünde yaptığı gibi farkına varmadan ona doğru yaklaştı. Bu sefer beklenmedik bir şekilde Kyuhyun aralarındaki mesafeyi kapatarak dudaklarını birbirine bastırdı.
Bu neredeyse fazla tanıdıktı, peşine gelen reddedilişini hatırlamak neredeyse fazla acı veriyordu.
Baekhee sadece bir an için itiraz etmek istedi, Kyuhyun'u itmek istedi çünkü bu Kyuhyun'du. Tam bir öküz olan Kyuhyun, sadece eğlencesine onu öpen ve ertesi gün karşısındakini umursamayan Kyuhyun. Fena halde sarhoş olan ve eğer ayık olsa onu muhtemelen bu kadar istekle öpmeyecek olan Kyuhyun. Yavaş yavaş arkadaş oluyorlardı ve şimdi bu siktiğimin...
Baekhee itiraz etmeyi o yarım saniyeden sonra bıraktı. Bu kadar fazla düşünmek için fazla sarhoştu. Öff boşver, diye düşündü ve öpücüğün içinde kayboldu.
~~~
Baekhee ertesi sabah azıcık halsizden daha kötü bir durumdaydı. Kyuhyun'un birkaç tonluk bir kaya gibi yataktan düşüşünü yok sayarak kafasını kollarının arasına alıp acıyla inlemeyi tercih etti.
"Lütfen, lütfen bana yatmadığımızı söyle." diye acınası bir inilti çıkardı Kyuhyun. Baekhee bir şekilde oturmayı başardı, Changmin'in her şeye rağmen hepsine yetecek kadar çok ağrı kesicisi olmasını diliyordu. Üzerinde iç çamaşırı ve çoraplarından başka hiçbir şey yoktu, çekmecelerden birinden devasa bir tişört çekip üzerine geçirirken sinirle homurdandı.
"Ailem beni öldürecek."
Kyuhyun'un darmadağın kafası yerden kalktı. "Merak etme tatlım, se- seni hamile bıraktığımı sanmıyorum."
Baekhee ayağa kalkmayı başardığında dönüp Kyuhyun'a baktı. "Tamam, yani bu sefer böyle bir şey hiç olmamış ayağına yatmıyor muyuz?" dedi iğneleyerek. Kyuhyun ona ters bir bakış attı ve arada oflayarak kendini oturmaya zorladı.
"Tabii ki oldu!"
"Hmm... paylaştığımız o öpücüğün aksine."
"Hey! Ben- ben hiç olmamış gibi yapmadım tamam mı? Ben sadece- ben sadece onu aklımın daha gerisine atmanın daha iyi olacağını düşündüm."
Daha iyi bir günde Baekhee'nin Kyuhyun'a verecek bir cevabı olurdu; ama başı korkunç zonkluyordu ve ağzının içi leş gibiydi, bu yüzden Kyuhyun'la kavga etmek yerine ölmeden yürüyüp yürüyemeyeceğini test etti.
"Bak, biz sadece iki sarhoşuz, be- beraber bir gece geçirmiş bulunan iki sarhoş." dedi Kyuhyun; ama Baekhee Kyuhyun'un gece olanları önemsizleştirmek için saçmasapan çabalarını dinlemiyordu. Yerden sütyenini aldı ve pantolonunu da bulup çabucak bacaklarına geçirdi.
"Dün gece için teşekkürler." dedi ters ters, "Bahşiş de bırakırdım ama pek bir şey yaptığın söylenemez."
Adımlarını sakin ve kibirli tuttuğundan emin oldu. Önceki geceyi bir hata saymıyordu. Sadece anlık bir şeydi. Sarhoştular ve birbirlerini istemişlerdi; eğer Kyuhyun herhangi bir şekilde Baekhee'ye karşı herhangi bir çekim hissettiğini inkar edecekse bu konuda tartışmanın bir anlamı yoktu. En azından bu işten bir açıdan karlı çıkmış sayılırdı.
"Sanırım ilaç dolabında ağrı kesici olacaktı."
Baekhee'nin gözleri odadaki diğer kapıya kaydı, herhalde banyoydu, o tarafa ilerledi.
"Girmişken duş da al, ben sana giyecek bir şeyler bulurum."
Odadaki gerginliğe rağmen Baekhee Kyuhyun'un medeni olmaya çalıştığını anlayabiliyordu, bu yüzden kibar bir "Teşekkürler." ile karşılık verdi.
şişe çevirmece tehlikeli oyun tabi şimdi mazallah biri zeloya kyuhyun u öp der o da nayır nolamaz narkadaşımın naşkı diyerek harakiri yapmak zorunda kalır mundar olur çocuk yazııııkkkkk :D
YanıtlaSilhmmm yoona az sapık değil evet ama tabi her normal kız gibi yaoi izlemek istemesi de suç değil elbet :D ve Kai götünü sağlama al bence bu ortamdan hasarsız çıkman çok mümkün değil son olarak da Yunmin orta yerde mason seks ayini başlatmadan ne oynayacağınızı seçer misiniz!!!!
en tehlikeli oyun da bu oyunu hiç anlamamışımdır herkesin dürüstlüğüne bu güven nereden geliyor ki belki ben utanç verici bir sırrım ifşa olmasın diye bilerek içmiycem onu ne bilceniz!!! anladık anladık bir oda tutup orada birbirinize ne yaptığınızı anlatsanıza siz ikiniz !
baekhee içme o kadar bak dinle beni içme içme iç... içtiii!!!!!!!hmm içince gereksiz dürüstlük yapan insan tipi en sevdiğim eyi seviyorum mesela seni diyip baek i öptüğün yer burası olmalıydı ama Kyucuğum aferin şükür yola geldinnn :D nıhahaha sen de istemem yan cebime koy muhabbetini kes kız bal gibi de dünden razısın oğlanı vantuzlamaya!!!!
hmm ok.... hmmm..... ok..... peki.... :D
bu repliğe hastayım olay öyle önemsizleştirilmez böyle önemsizleştirirlir tadında ya kyu efendi nasılmış kendi zehrini tatmak yoksa gerçekler acı mı geldii? nıhahahahah boşuna uğraşma kız artık sana salya akıtmıyooooo he he hehh evet valla orjinalinden bile daha çok sevmiş olabilirim şu an bunu ben :D