25 Haziran 2015 Perşembe

Aşk Tesadüfleri Sevmez - 28.5

-28.5-

“Ahh, burası kesinlikle arkadan daha rahat! Kısa bacaklı cisimler arka koltukta oturmalı, neden inat ediyor ki? Araba yeterince küçük zaten!” dedi Heechul, yanımda koltuğa yerleşirken. Göz ucuyla ona bakıp sonra arabayı vitese taktım.

“Vur, bir de sen vur. Zaten neden bir Audi’m yok anlamıyorum- ya da bir Jeep… ya da Lamborghini. Ya da aslında-”

“Yetmiş model bir Rolls-Royce Phantom, sıranın sonunda bu olduğunu bütün insanlık biliyor.” Diyerek sözümü kesti Heechul – tabii ki ne istediğimi biliyordu, buna şaşıracak halim yoktu.

17 Haziran 2015 Çarşamba

Aşk Tesadüfleri Sevmez - 28

-28-

Keklerini bitirdikten sonra Baekhee Hanna’nın eve gelme bahanesi olarak istediği gibi Çince çalışmak için hazırlanacaklarını düşünüyordu; ama Hanna’nın başka planları vardı. Canı nedense hiç Çince çalışmak istememişti ve Heechul zaten sessiz sinema oynamak istiyordu. Sehun itiraz etmedi, Kyuhyun da Heechul’un projesine yardım etmektense oyun oynamayı tercih ederdi. Baekhee kesinlikle ders çalışmak için ısrar edecek bir inek değildi.

Oyunu Sehun başlattı. Titanic gibi bir filmi bilemediği zaman Baekhee kafasını en yakın duvara vurarak parçalamak istedi. Kyuhyun’un onunla dalga geçmesi de hiç yardımcı olmuyordu, açıkçası! Rezil olması yetmiyormuş gibi bir de hoşlandığı kişinin yanında… şey, yani, muhteşem görünse bile bir şey olacağından değil de sinir bozucuydu, yani! Neyse ki bir sonraki filimde (10 Things I Hate About You) bilmeye çok yaklaşarak oyunun heyecanına kapılmayı ve rezaletini unutmayı başardı. Onu salise farkıyla geçen Heechul anlatmak için tabii ki aksiyondan başka neredeyse hiçbir anlam taşımayan Fast and Furious’u seçti.

7 Haziran 2015 Pazar

Aşk Tesadüfleri Sevmez - 27

-27-

“Hala hafif mazoşist kategorisinde olabilirim, yani?” diye güldü Kyuhyun. Baekhee istediği gibi havayı yumuşatabildiğine memnun olarak gülümsedi.

“Öyle olduğunu inkar edemezsin, bir düşün bak.” Dedi, hafifçe kıkırdayarak. Kyuhyun gerçekten bir an düşündü, sonra başını çabuk bir hareketle yukarı aşağı salladı.

“Haksız olmayabilirsin.” Dedi, havanın son zamanlarda çok soğuduğundan bahseder gibi.

“Haklı olduğumu da kabul etmiyorsun ama… öyle olsun.” Dedi Baekhee, ardından bunu hiç istemese de yeniden konuya döndü. “Peki ya şimdi? Nedense içimden bir ses diyor ki eğer seni rahatsız eden bundan daha derin bir şey olmasa şu anda burada oturmuş sevgilinle arada ettiğin küçük kavgalardan bahsediyor olmazdık.”

“Şey…” dedi Kyuhyun, gözlerini kaçırıp elini kaldırdı ve boynunu ovalayarak hafifçe iç çekti, “Bundan… aslında… ah, gerçekten bunu sonraya bıraksam olur mu? Çünkü kendime bile nasıl söyleyeceğimden emin değilim.”

4 Haziran 2015 Perşembe

Aşk Tesadüfleri Sevmez - 26

-26-

Birkaç dakika sonra dördü de sinema odasında toplanmış, Playstation’ı açıyorlardı. Kyuhyun oyunu seçerken Heechul da bir yerden kontrolleri bulup çıkardı. Önce Kyuhyun ve Baekhee kapışacaklardı; ama sonrasında tabii ki Heechul ve Hanna da katılacaklardı. Oyun oynayan herkesin bileceği gibi, başkasının oynamasını izlemekten daha sıkıcı hiçbir şey yoktu.

Kyuhyun oyun rafının önünden muzaffer bir sırıtışla geldi, elindeki ince kutuyu Baekhee loş odada uzaktan çok rahat tanıyabiliyordu – en son oynadığı oyundu bu, Jongwoon’un evine ilk ve son gidişinde, birdenbire hayatından kaybolan arkadaşıyla oynadığı o oyun… içine batırıp orada bırakılmış bir bıçağı biri tutup yerinde çevirmeye karar vermiş gibi can yakıcı bir his göğsüne gelip oturduğunda bunun yüzüne yansımasına bir an için engel olamadı. Heechul ve Hanna o tarafa bakmadığından görmüş olamazlardı; ama Kyuhyun’un ifadesi anında değişti.

“İstersen başka bir şey seçeyim?” dedi, kutuyu aşağı, Baekhee’nin gözünden uzak bir yere indirerek. Baekhee irkilip gencin yüzüne baktı. Sesi çok belli etmese de yüzünde içten bir ilgi vardı. Baekhee içindeki o batma hissini tamamen kaplayıp yok edecek bir sıcaklığın göğsünde yükseldiğini hissetti. Gülümsedi ve uzanıp oyun kutusunu Kyuhyun’un elinden kaptı.